EU & Competition
Turkey: Recent Changes in the Merger Control System

→ Bürke Şerbetçi

→ Nihan Uslu
The year 2013 has been significant for Turkey from a competition law perspective, from increasing transparency in the merger control regime to bringing precision and adopting EU standards.
Amendment of Merger Communiqué
The amendments to the Communiqué Concerning Mergers and Acquisitions Calling for the Authorisation of the Competition Board (2010÷4; the “Communiqué”) has been enforced as of 1 February 2013. The amendments introduced two changes in the Turkish merger control system.
Thresholds
Mergers or acquisitions (“Transaction”) require Competition Board (“CB”) approval to be valid if:
- the total turnover of Transaction parties in Turkey exceed TRY 100 mln (ca EUR 43.5 mln) and turnover of at least two of the Transaction parties in Turkey each exceed TRY 30 mln (ca EUR 13 mln) or;
- for acquisition transactions, the assets or business that are subject to the acquisition, and in merger transactions, at least one of the Transaction parties has turnover in Turkey exceeding TRY 30 mln; and the worldwide turnover of at least one of the remaining Transaction parties exceeds TRY 500 mln (ca EUR 217 mln).
The first set of thresholds in (i) above are not affected by the amendment. The Turkish turnover threshold figure in the second set of thresholds in (ii) above has been increased from TRY 5 mln to TRY 30 mln. Further, for acquisitions, only the turnover of the transferred assets or business (the target) is considered (as opposed to any of the Transaction parties). The amendments mainly increased the nexus of an international Transaction to the Turkish market.
Affected market
The affected market is no longer a criterion to assess whether a Transaction triggers notification requirement, whereas the affected market remains as an evaluation tool in the CB’s assessing of the magnitude of a Transaction. In the previous version of the Communiqué, the parties were not obliged to notify the Transaction if there were no affected market (except for the JVs), even if the thresholds were exceeded. Now, following the amendment, the sole criterion is whether thresholds are exceeded, regardless of whether it is a JV formation.
The Guideline on Undertakings Concerned Turnover and Ancillary Restrains in Merger and Acquisitions has been adapted to reflect the above amendments.
Merger control in privatisations
The CB amended the Communiqué on Principles and Procedure of Pre-Notification and Clearance Application to be filed to Competition Board for Validity of the Acquisitions via Privatisation. According to the amendments the public institution responsible for privatisation shall notify the acquisition and obtain the CB’s opinion before preparing the tender specifications if such undertaking has a turnover exceeding TRY 30 mln. (Before the amendment, either 20% market share or a turnover exceeding 20 mln was required.)
Furthermore, the CB’s approval is required for the validity of all acquisitions after the tender, before transfer of the undertaking concerned, regardless of any market share or exceeding of thresholds. (Before the amendment, either 25% market share or turnover exceeding 25 mln was required.)
New guidelines on horizontal and non-horizontal mergers and acquisitions
The CB issued two guidelines on 4 June 2013 regarding (i) Assessment of Horizontal Mergers and Acquisition Guideline (the “Horizontal Merger Guideline”) and (ii) Assessment of Non-Horizontal Mergers and Acquisition Guideline by the CB. (For ease of reference, from here, “merger” will be used to cover “mergers and acquisitions”.)
The Horizontal Merger Guideline provides guidance on how the CB assesses concentrations between existing or potential competitors operating in the same market.
According to the Horizontal Merger Guideline, the CB brings transparency and clearance on the criteria and methodology that CB follows to assess whether a dominant position is created unilaterally or jointly. It further outlines how, as a balancing factor against the anti-competitive effect of Transaction, the CB considers (i) buyer power, (ii) the gains arising after the Transaction, (iii) the role of market entry for protection of competition, and (iv) the failing firm defence.
As per the guideline regarding non-horizontal mergers, the CB does not examine them unless the market share of the merged undertakings exceeds 25% of each relevant market. The vertical mergers (merging parties are in downstream or upstream market) or conglomerate mergers (merging parties are in closely related markets) do not create competitive problems as much as the horizontal mergers, but may have unilateral or coordinated effects in the market. Unilateral effects may result in foreclosure of the market by restricting competitors from accessing the market or supply sources, which may lead the merging undertakings to increase prices. A coordinated effect is defined as concerted practice of merging parties after merger.
Recent developments in competition law, in line with EU standards, have increased clarity and transparency in the Turkish merger control system.
Türkiye: Birleşme ve Devralma İşlemlerinde Rekabet Kurulu’ndan Alınacak İzinlere İlişkin Düzenlemelerde Yapılan Son Değişiklikler

→ Bürke Şerbetçi

→ Nihan Uslu
Uygulamalara açıklık getirilmesi, AB standartlarının benimsenmesi ve şeffaflığın artırılması ile Rekabet Kurulu’nun iznine tabi birleşme ve devralmalarda yapılan mevzuat değişiklikleri ile 2013 yılı Türk rekabet hukuku açısından önemli bir yıl olmuştur.
Birleşme ve Devralmalar Tebliği’nde Değişiklikler
Rekabet Kurulu’ndan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de (2010÷4; Tebliğ) yapılan değişiklikler 1 Şubat 2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Değişikliler ile izne tabi birleşme ve devralmalara ilişkin iki yeni düzenleme getirilmiş oldu:
Eşikler
Bir birleşme ve ya devralmanın (İşlem) geçerlilik kazanabilmesi için;
- İşlem taraflarının Türkiye ciroları toplamının 100.000.000 TL’yi (yaklaşık 39.000.000 Euro) ve işlem taraflarından en az ikisinin Türkiye cirolarının ayrı ayrı 30.000.000 TL’yi (yaklaşık 11.000.000 Euro) veya,
- devralma işlemlerinde devre konu varlık ya da faaliyetin, birleşme işlemlerinde ise işlem taraflarından en az birinin Türkiye cirosunun 30.000.000 TL’yi ve diğer işlem taraflarından en az birinin dünya cirosunun 500.000.000 TL’yi (yaklaşık 198.000.000 Euro) aşması halinde
Rekabet Kurulu’ndan (RK) izin alınması gerekmektedir.
Yukarıda (i)’de belirtilen ciro eşikleri yeni düzenlemelerde korunmakla birlikte (ii)’de belirtilen Türkiye cirosuna dair eşikler 5.000.000 TL’den 30.000.000 TL’ye yükseltilmiştir. Ayrıca değişikliklerden sonra, yalnızca devralmalar için devreden taraf bakımından (işlem taraflarından birinin değil) devredilen malvarlığının ya da iş kolunun cirosu dikkate alınmaktadır. Bu durum esas olarak uluslararası bir İşlem’in Türkiye pazarı ile olan bağlantısının önemini artırmıştır.
Etkilenen Pazar
Son değişiklikler ile etkilenen pazar artık İşlem’in izne tabi olmasını tetikleyen bir kriter olmaktan çıkartılmıştır ancak RK tarafından İşlem’in hacmi değerlendirilirken kullanılan bir araç olarak varlığını sürdürmektedir. Tebliğ’in değişiklikten önceki metninde taraflar, eşikler aşılsa dahi etkilenen bir pazar olmaması durumunda İşlem’i bildirmekle yükümlü değillerdi (ortak girişimler hariç). Değişikliklerden sonra, ortak girişim kurulup kurulmadığına bakılmaksızın bildirim için tek kriter eşiklerin aşılmasıdır.
Ayrıca yukarıda belirtilen değişikliklerin uygulanmasının kolaylaştırılması amacıyla Birleşme ve Devralmalarda İlgili Teşebbüs, Ciro Ve Yan Sınırlamalar Hakkında Kılavuz da 2013 yılında yürürlüğe girmiştir.
Özelleştirme Yoluyla Yapılacak Devralmaların Hukuki Geçerlilik Kazanabilmeleri İçin Rekabet Kurumu’na Yapılacak Ön Bildirimler ve İzin Başvuruları
RK 2013 yılında Özelleştirme Yoluyla Devralmaların Hukuki Geçerlilik Kazanabilmeleri İçin Rekabet Kurumuna Yapılacak Ön Bildirimlerde ve İzin Başvurularında Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’de (Özelleştirme Tebliği) de değişiklikler yapmıştır.
Söz konusu değişiklikler uyarınca, özelleştirme yolu ile devralma işlemlerinde özelleştirmeyi gerçekleştirecek olan kamu kuruluşu, özelleştirilecek teşebbüsün cirosunun 30.000.000 TL’yi aşması halinde, ihale şartnamesinin hazırlanmasından önce RK’ya ön bildirimde bulunmak suretiyle RK’nın görüşünü alacaktır. (Değişiklikten önce, bildirim için ya cironun 20.000.000 TL’yi ya da pazar payının %20’yi aşması aranmakta idi).
Ayrıca, özelleştirme yoluyla devralmaların geçerli olabilmesi için pazar payı ya da eşiklerin belli bir oranı aşıp aşmadığına bakılmaksızın, ihaleden sonra ve ilgili teşebbüsün devrinden önce RK’dan onay alınması gerekmektedir. (Değişiklikten önce, ya pazar payının %20 olması ya da cironun 25.000.000 TL’yi aşması aranmakta idi).
Yatay ve Yatay Olmayan Birleşme ve Devralmalar Hakkında Yeni Kılavuzlar
RK 4 Haziran 2013 tarihinde iki yeni kılavuz yayınlamıştır (i) Yatay Birleşme ve Devralmaların Değerlendirilmesi Hakkında Kılavuz (Yatay Birleşme Kılavuzu) (ii) Yatay Olmayan Birleşme ve Devralmaların Değerlendirilmesi Hakkında Kılavuz (Yatay Olmayan Birleşmeler Hakkında Kılavuz) (Referans kolaylığı açısından bundan böyle “birleşme” kelimesi “birleşme ve devralmalar”’ı kapsayacak şekilde kullanılacaktır).
Yatay Birleşme Kılavuzu RK’nın aynı pazarda faaliyet gösteren mevcut ya da potansiyel rakipler arasındaki yoğunlaşmaları nasıl değerlendirileceğine ilişkin kriterlere ışık tutmaktadır.
Yatay Birleşme Kılavuzu, tek taraflı ya da ortaklaşa hakim durum yaratılıp yaratılmadığı değerlendirilirken RK tarafından kullanılan kriter ve metotlara şeffaflık ve netlik getirmektedir. Yatay Birleşme Kılavuzu ayrıca İşlem’in yaratabileceği rekabeti kısıtlayan etkilere yönelik denge unsuru olarak (i) alıcı gücü (ii) İşlem sonrası ortaya çıkan kazanımlar (iii) rekabetin korunması için pazara girişlerin rolü ve (iv) batan firma savunmalarının RK tarafından nasıl ele alındığını özetlemektedir.
Yatay Olmayan Birleşmeler Hakkında Kılavuz’a göre, birleşen teşebbüslerin payları her bir ilgili pazarda %25’i geçmiyor ise bu birleşmeler RK tarafından incelenmemektedir. Dikey birleşmeler (birleşen tarafların alt ya da üst pazarda faaliyet gösterdiği birleşmeler) ya da konglomera birleşmelerin (birleşen tarafların birbiri ile yakından ilişkili pazarda faaliyet gösterdiği birleşmeler) yatay birleşmelere oranla rekabeti azaltıcı etkisi daha az olmakla birlikte pazarda tek taraflı ya da koordine edilmiş etkiler yaratabilmektedirler. Tek taraflı etkiler rakiplerin pazara ya da tedarik kaynaklarına erişimini kısıtlamak suretiyle pazarın kapanması sonucunu doğurmakta, bu durum fiyatlarda artışa sebep olmaktadır. Koordine edilmiş etki ise birleşmeden sonra birleşen tarafların uyumlu eylemi olarak tanımlanmaktadır.